Hutbeler
Zilhicce Ayı
- 22 Mayıs 2025
- Yayınlayan: Erdemliler Yolu
- Kategori: Cuma Hutbeleri (Türkçe)

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُحِلُّوا شَعَائِرَ اللَّهِ وَلَا الشَّهْرَ الْحَرَامَ وَلَا الْهَدْيَ وَلَا الْقَلَائِدَ وَلَا آمِّينَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِنْ رَبِّهِمْ وَرِضْوَانًا
ilâ âhiri-l âyeh
Ey iman edenler! Ne Allah’ın şeairine, ne şehr-i harama, ne Kâbe’ye hediye olarak gönderilen kurbanlık hayvanlara, hele hele gerdanlık takılı kurbanlıklara, ne de Rabbinin lütfunu, ihsan edeceği kazancı ve O’nun rızasını arzulayarak Beyt-i Haram’a yönelenlere sakın hürmetsizlik etmeyin. (Maide; 2)
صَوْمُ يَوْمِ عَرَفَةَ كَفَّارَةُ سَنَتَيْنِ سَنَةٍ قَبْلَهُ وَسَنَةٍ بَعْدَهُ
“Arefe günü tutulan oruç, iki senenin günahına keffarettir. Bir önceki sene ve bir sonraki sene.” (Müslim, Sıyam, 197)
Muhterem Müslümanlar! Hutbemiz, Zilhicce Ayı hakkındadır.
Kamerî ayların 12’ncisi olan Zilhicce ayı, 28 Mayıs Çarşamba günü başlayacak ve zilhicce ayının 10’unda -6 Haziran Cuma günü- Kurban Bayramının ilk gününü idrak etmiş olacağız inş.
Zilhicce sözlükte “hac ayı” zül Hacce demektir. Hac ibadetinin yerine getirildiği, umumi af ve bağışlanma ayıdır. Hac farizası bu ayın sekizi ile on üçüncü günleri arasında ifa edilir.
Abdullah İbn Abbas’ın; وَاذْكُرُوا اللَّهَ فِي أَيَّامٍ مَعْدُودَاتٍ “O sayılı günlerde tekbir getirerek Allah’ı zikredin”, ayetinde geçen “sayılı günler” ifadesini, Zilhiccenin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir. (Bakara;203)
Hutbemizin başında gecen ayette ifade edilgi gibi, zilhicce ayı haram aylardan biridir. Allah (c.c) haram aylara saygı gösterilmesini istiyor ve günaha girerek sakın hürmetsizlik etmeyin…” buyuruyor.
Haram Aylar diye anılan Zilkade Zilhicce Muharrem Recep aylarında, savaş haram kılınmıştır.
Bu aylarda yapılan ibadetlere başka aylarda yapılanlardan daha fazla mükafat verildiği gibi, işlenen günahların cezasının da daha fazla olacağından endişe edilmelidir.
Mübarek ay, gün ve geceler, İslâm’ın şeairindendir; hususi kıymetleri ve kerametleri vardır. Kâinat, semavat, feza-yı âlem ve bütün varlıklar bu kutlu zaman dilimlerine hürmet etmektedirler.
Bediüzzaman Hazretleri bu günlerin fazileti hakkında şöyle demektedir: “Bu on gecenin, Kur’ân’ın وَالْفَجْرِ وَلَيَالٍ عَشْرٍ (Fecr: 1,2) – yeminine binaen, Kadir gecesi, Beraat gecesi ve Mi’rac gecesi gibi büyük kıymeti ve değeri var. Çünkü Hac sırrıyla bütün âlem-i İslâm namına her taraftan gelen binlerce hacının makbul hasenatlarına ve ümmet-i Muhammed hakkında ettikleri dualarına, o gecelerde salih ameller ile meşgul olan mü’minler hissedâr olurlar.”
Seleften bazıları faziletli günlerin gündüzlerinde oruç tutmuşlardır. Dini bayramlar ve Ramazan ayı dışında senenin her günü nafile oruç tutulabilir.
Bu günlerde oruç tutmak müstahaptır. Efendimiz (s.a.s); Hacda olmayanlar için, “arefe gününde tutulan oruç bundan önce ve sonra birer yıllık günahlara keffaret olacağı Allah’tan umulur” demiştir. (Müslim, Sıyam, 197)
Ve yine Allah Rasulü (s.a.s); bir rivayette: “Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” buyurmuştur. (Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354).
Bu günlerin af ve mağfiret günleri olması yönüyle, af ve mağfirete erebilmek için istiğfar dualarını okumakta fayda var.
Abdullah ibni Ömer radıyallahu anhümâ : Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bir yerde yüz defa:
« ربِّ اغْفِرْ لي ، وتُبْ عليَ إِنَّكَ أَنْتَ التَّوابُ الرَّحِيمُ » “Allahım! Beni bağışla ve tövbemi kabul eyle. Çünkü sen tövbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin” dediğini sayardık. (Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Daavât 39)
Bu bereketli zaman diliminde başkaları için güzel ve faydalı işler olan salih amelleri artırmalıyız.
Başkasına Kur’an öğretmek salih ameldir. Birisinin namaz kılmasına vesile olmak “salih amel”dir. Başka birilerine kurban bulup ulaştırmak, kurban paketi sunmak, çocuklara bayram hediyesi hazırlayıp vermek “salih amel” dir. Maddî-manevî ihtiyaç sahiplerin imdadına koşan mü’minler, o anda Arafat’ta ve Müzdelife’de olan kimselerin sevabına denk, sevap kazanmış olabilirler…” (Fas. Fasıla, 2/147)
İnsi ve cinni Şeytanlar her hayır mevsiminin arefesinde hayırlı işlere mani olabilmek için sürekli bahaneler bulup üretirler. Manevi iklimin hâkim olduğu, morallerin en üst düzeyde olduğu, derlenip toparlanmaya doğru gittiğimiz dönemlerde hep böyle olmuştur bundan sonrada böyle olabilir.
Bizim vazifemiz, bu mevsimi sadece muhtaçlara yardım açısından değil, aynı zamanda sarsılmayan kardeşliğimizin ifadesi olarak da çok iyi değerlendirmeliyiz. başka şeylere kulaklarımızı kapatarak işlerimize odaklanmalıyız.
Yapılan hizmetler, faaliyetler, Rahmet kapısının açılması için bir dokunmadır: Gitme bir dokunmadır, kurban götürme ayrı bir dokunmadır, kapı kapı gezip onları muhtaçlara verme ayrı bir dokunmadır. Bunlar adeta peşi peşine hiç yılmadan usanmadan dua etmek gibi bir şeydir. Cenâb-ı Hak o dualara ne zaman icabet edeceğini ancak kendi bilir.
Rabbimiz; dua ve ibadetlerimizi hacıların yaptıkları ubudiyete dâhil eylesin, onlara bulunacağı ihsan ve lütuflardan bizlere de lütfeylesin…
Yazar: Erdemliler Yolu
