Hutbeler
Kadir Gecesi ve İtikaf
- 21 Mart 2025
- Yayınlayan: Erdemliler Yolu
- Kategori: Cuma Hutbeleri (Türkçe)

Muhterem Müslümanlar!
Mübarek Ramazan ayının son dokuz gününe girmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki ilk çarşambaya perşembeye bağlayan gecede Kadir Gecesini idrak etmekle müşerref olacağız inşallah.
إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ (1) وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ (2) لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ
Biz Kur’ân’ı indirdik kadir gecesi.
Bilir misin nedir kadir gecesi?
Bin aydan daha hayırlıdır kadir gecesi! (Kadir Suresi, 1-3)
اللّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي
Hazreti Aişe validemiz (r.a) şöyle diyor: Dedim ki: Ya Resullullah, Kadir Gecesi’ni bilirsem onda ne şekilde dua edeyim? Şöyle buyurdu: “Allahım! Sen çok affedicisin, cömertsin, affetmeyi seversin. Beni de bağışla!” (Tirmizi, deavât 84)
Kadir: “Mevki, şeref, değer, azamet” manalarına gelir. Kadir Gecesi de şerefli, değerli, azametli gece anlamında-dır. Kur’an’ın ifadesiyle, Kadir Gecesini ihyâ eden bir insan, bin ayı ihyâ etmiş gibi sevap alır. Bu tür gecelerde Allah’ın bize fazlından lütuf olarak verdiği sevaplar, çok değerlidir ve dokunulmazlıkları vardır. Onları bizden hiç kimse alamaz.
Kur’ân-ı Kerim; Ramazan’da Kadir Gecesinde Levh–i Mahfuz’dan dünya semasına topyekün olarak indirilmiş ve bu geceden itibaren de Resul-ı Ekrem Efendimize bölüm -bölüm indirilmeye başlamıştır.
Cebrail (as), Peygamberimiz’e ilk vahyi bu gece getirmiş ve Kur’ân’ın ilk parçası olan Ikra (Alak) sûresinin ilk âyetleri de kadir gecesinde nâzil olmuştur.
Kıyamete kadar gelecek yüz milyarlarca insana, dünya ve ahirette rehberlik edecek olan bir Kitab’ın, yeryüzüne iniş günü ve yıldönümü olması nedeniyle, Kadir gecesine “Gecelerin Sultanı” denmiştir.
Bu gecenin fazileti hakkında Resûlullah sallallahü aleyhi vesellem (şöyle) buyurmuştur: “Her kim inanarak ve sevabını Allahtan umarak ramazanda oruç tutarsa, geçmiş günahları affedilir ve her kim inanarak ve sevabını umarak Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, iman 25, 27, 28; savm 6, teravih 1)
Kadir Gecesi yatsı namazında, cemaatte hazır bulunanda, ondan biraz da olsa nasibini almıştır.” (Kurtubi, 20/138)
Bu gecenin hayır ve bereketinden mahrum kalan bir kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış gibidir.
Kadir gecesi ne zaman?
Cenab–ı Hak şu imtihan dünyasında çok mühim şeyleri gizlemiştir. İnsanın ecelini ömrü içinde, makbul veli kullarını insanlar içerisinde ve ism–i azamı esma–i hüsna içinde gizlemiştir. Aynı şekilde cuma günü içinde icabet saatini, zaman içinde kıyameti, hayat içinde ölümü ve Ramazan günleri içinde kadir gecesi gizlenmiştir. Bazı şeylerin bazı şeyler içinde gizlenmesinin hikmeti, o şeyin diğer fertlerini de kıymetlendirmek içindir, eğer bu gibi özel şeyler açıklanırsa, diğer şeylerin değeri düşebilir.
Bizler; Her geceyi Kadir, her kişiyi Hızır bilerek, herkese saygılı olur, her muhtaca yardım eder, herkesin elinden tutarsak, Kadiri değerlendirmiş Hızırı da bulmuş oluruz.
Aslında Kadir gecesinin vakti, Fahr-i Kâinat Efendimize bildirilmiştir. Fakat haber vermek için çıktığında iki kişinin münakaşa ettiğini görür. Bunun üzerine: “Kadir gecesini haber verecektim ama münakaşa edenlerle meşgul olurken Kadir Gecesi bana unutturuldu.” buyurur. (Buhârî, leyletu’l-kadr, 4). Bu sözüyle O (sallallâhu aleyhi ve sellem) hem mü’minler arasındaki en ufak bir ihtilaf ve kavganın kendisini nasıl derinden yaraladığına hem de Kadir gecesinin gizli kalmasında bir hikmet-i ilâhiye bulunduğuna işaret etmiştir. Ayrıca burada küçük bir ihtilafın bazen büyük bir bereket kapısını kapatabileceğine de işaret vardır.
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Kadir gecesinin bütün sene içerisinde, Ramazan’da ve Ramazan’ın özellikle son on gününde, son on gün içinde de tek gecelerde aranmasını tavsiye etmiştir. (Buhârî, fadlu leyleti’l-kadr, 2-3; Müslim, sıyâm, 205-220).
Müçtehidler, Kadir gecesini 27. geceye tahsis etmişler ve ümmet arasında o gece Kadir gecesi olarak ihya edilir olmuştur. Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle, hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, inşallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur. Pek çok ehlullah gibi Bediüzzaman da Kadir gecesini bir gün öncesi ve bir gün sonrası ile (daha bir itina göstererek) ihya etmiştir.
Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ramazan’ın son on gününde de ramazanın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi. (Müslim, İ’tikâf, 8)
Kadir Gecesini Nasıl Değerlendirebiliriz?
Kadir gecesi için pusuya yatmak olarak da isimlendirebileceğimiz itikâf; Efendimiz’in hiç terk etmediği bir sünnetidir ve Kadir gecesini karşılama ve değerlendirme adına çok önemlidir.
İ’tikaf, Peygamber Efendimizin (sav) ömrünün sonuna kadar hiç terketmediği bir ibadet ve kuvvetli bir sünnettir.
İ’tikaf erkek için, ezan okunup, kamet getirilen, yani cemaatle beş vakit namaz kılınan cami içinde; kadın için ise, evinin namaz için tahsis ettiği bir odasında veya odasının bir köşesinde i’tikaf niyetiyle bir süre beklemek ve oturmaktır.
Hz. Peygamber (s.a.s) her Ramazan’da on gün i’tikâfa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i’tikâfa girdi.” ( Buhârî, İ’tikâf: 17). Bir önceki yıl seferde olduğu için itikafa girememişti.
Yapabiliyorsak geceyi sabaha kadar ibadet ü taatle, evrad ü ezkârla, özellikle namaz kılarak değerlendirmek gerekir. Dualarımızda yeryüzünde hizmet etmeye kendini adamış hakikat erlerini ve dünyanın dört bir yanında bulunan muhtaç ve mazlum kardeşlerimizi unutmamalıyız. Allah Teâlâ belki çekilen sıkıntıların hepsini gönülden yapılan bir dua ile bertaraf edebilir.
Bu gecede Kur’an’ın her harfinin sevabı katlanarak verilir. Bu gece yapılacak en önemli ibadetlerden birisi, duyup hissetmeye çalışarak gözyaşlarıyla Kur’an okumaktır. Tövbe ve istiğfar, bir mü’minin devamlı yapması gereken amellerdendir. Hususiyle Kadir gecesi, bu hususta değerlendirilebilecek önemli bir zaman dilimidir. Allah hakları için tövbe ve istiğfar etmenin, eğer üzerimizde kul hakkı varsa onlar için de helalleşmenin, kırgınlık ve dargınlıkları gidermenin, gönül almanın tam zamanıdır.
Aziz Müminler! Netice olarak, Ramazan’ın son günlerinde itikaf yapmalı, elden geldiğince teravihleri uzun uzun kılarak, bu mübarek zaman dilimini en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmalıyız. Rabbim bizleri, kadir gecesini idrak etmeye ve ondan tam istifade etmeye muvaffak kılsın!
Yazar: Erdemliler Yolu
